📺 MEDYA HABER

[tv][bsummary]

🎬 SİNEMAGAZİN

[sinemagazin][bsummary]

🎵 MÜZİKALİTE

[müzikalite][bsummary]

💎 MODERNİZE

[modernize][bsummary]

🏆 SPOR

[Spor Habercisi][bsummary]

🔬 AKTÜEL

[Bilgisel][bsummary]

🗃️ DOKÜMAN

[Doküman][bsummary]

🚘 LANSMAN

[lansman][bsummary]

🎤 RÖPORTAJ

[röportaj][twocolumns]

🚨 ALARM

[Alarm][bigposts]

FREELANCE HOME OFFICE REMOTE İŞLER

Klasik iş anlayışının dünyada iki farklı modeli var. ''Freelance'' ve ''Remote'' çalışma biçimi. Freelance (serbest çalışma) ve Remote (uzaktan çalışma) modeli olarak günümüzün trendi haline geldi. Her ne kadar şimdi güncellemiş olsam da ben bu yazıyı yazdığımda (2010) evden çalışma imkanları YOK denecek kadar azdı. Günümüzde yerli yabancı bir çok ünlü artık ''home ofis'' evden çalışmaya yöneldi. Büyük şirketler de home ofis ve remote çalışma modeline teşvik etmeye başladı. Mesela, Unilever, Henkel, HP, Turkcell, Danone, PnG, Microsoft, PepsiCo, Intel, Nutricia, Coca Cola ve Novartis gibi büyük markalar, evden çalışma imkanı sunmaktadır. 


Eskiden, ''Home Ofis çalışıyorum'' deyince, ''Dükkan açacak parası yok'' yanılgısı hakimdi ve iş kaybına sebep oluyordu. Halbuki, bu kararı almaktaki en büyük etken, ''zamandan kazanmak'' istenmesidir. Maliyetlerin düşmesi açısından da katkısı büyük olsa da, ''remote working'' çalışma performansına pozitif etki yapıyor. Bir işte kaç saat mesai yaptığın değil, o işi zamanında ve en başarılı şekilde teslim etmek daha önemlidir. 


Trafikte geçen zaman, mesaideki kahve molaları, iş arkadaşlarıyla sohbet ederken boşa giden vakitler ve iş yerinde kahvaltı yemek araları şüphesiz ki çalışma performansına negatif etki ediyor. Bunu keşfeden global şirketler de hızla ''remote'' çalışma modeline geçiş yaparken, home ofis çalışma ortamı televizyon, sanat dünyası ve profesyonel makyözlerin de vazgeçilmezi haline geldi. Sanatçılar, menajerler, tasarımcılar, yapım ekipleri, makyözler, mimarlar, pr yapanlar, yazılımcılar ve müzisyenler home ofis ve home studio kullanmaya başladı. Home Office çalışma ortamı deyince Türkiye'de akla gelen en ünlü isimlerden biri de Acun Ilıcalı. Pek eve uğradığı yoktur herhalde ama sonuçta home ofis kullanıyor. 

Kreatif işler, medya, menajerlik, sanat camiası gibi bazı iş kolları vardır ki ofiste müşteri ağırlama ihtiyacı olmaz. Eğer çok gerekliyse müşteriyle home ofis olarak dizayn ettiğiniz çalışma odanızda ya da kaliteli bir mekanda buluşup çay kahve eşliğinde detaylar konuşulabilir. Mekanda buluşacaksanız yeri gelmişken söyleyeyim, ''Yemekte iş konuşulmaz. Herkesin yemeğe odaklandığı ve tabağa baktığı bir masada işle ilgili detayları müşteri gözden kaçırıyor.'' Şahsi tecrübeme istinaden, yemek yerine kahve içerken iş konuşmak daha iyi bir öz teması sağlar. 

Kafede buluşmak uygun olmayacaksa ve ara sıra bir ofis ortamı gerekiyorsa günlük ve saatlik olarak sanal ofis de kullanabilirsiniz. Türkiye'de yaygınlaşmaya başlayan ''workshop cafe'' konsepti iş konuşurken misafirinize hem sunum yapıp, hem de bir şeyler yiyip içebileceğiniz ortamı sağlıyor. İstanbul Astoria bu konuda benim favorim. Ben bu tür toplantıları Astoria İş Merkezi ya da Fairmont Quasar'da yapmaktayım. Bildiğiniz gibi işler sebebiyle İstanbul-Ankara istikametinde ikamet ediyorum ve herkese randevu verip saatlerce görüşecek zamanım olmuyor. İşin detaylarını anlatabilmek için müşterilerle iletişimi de bizzat kendim kurmam gerektiği için telefonda ön görüşmeleri yapıp, sadece gerekli olduğu durumlarda randevu veriyorum. Bu da genelde sözleşme yapmak üzere bir araya gelmek oluyor. 



NEDEN HOME OFİS KARARI ALDIM? 

Yıllarca 3 ayrı iş yeri ve ev arasında mekik dokudum. Stüdyoda 1 pc, ofiste 1 pc, evde 1 pc derken bir bakmışım ki 3 ayrı bilgisayar içerisinde sürekli olarak taşınabilir disk aktarımlarıyla boğuşup durmuşum. (Meslek gereği sadece laptop değil masaüstü workstation pc kullanıyorum, taşınmıyor.) Yabancı televizyon kanallarına iş yaptığım için, 3 yerin arasında harcadığım zamana bir de şehir dışı işleri eklendi. Özellikle İstanbul'da yaşayanların bildiği gibi sadece iş yerine gidiş geliş günlük en az 2 saat sürüyor. Bu yüzden benim için zaman çok değerli oldu. Yıllar önce bir çare düşünmüştüm ama 2010 yılına kadar fırsat olmamıştı. Türkiye'de benim sektörüm henüz home ofis remote işlere hazır da değildi. 2010 yılının ilk gününde ''Anlayan anlasın, ben işime bakayım, işin nereden yapıldığına değil, sonucuna bakılır'' diyerek tüm ofis, stüdyo vb. her şeyi değiştirdim ve İstanbul Mecidiyeköy'de planıma uygun bir yere taşındım. 1996'dan beri Mecidiyeköy'de ikamet ettiğim için bu bölgeden uzaklaşamıyorum. 

2010 yılından beri 'home-office' remote sistemiyle çalışıyorum. Elimdeki 3 bilgisayarı tek bir workstation PC sistemi haline getirdim. Ayrıca kurgu montaj grafik animasyon işleri için 1 workstation, genel işler için 1 workstation daha var. Taşınabilir işler için de 1 laptop aldım. Bu şekilde, tüm çalışmalarım her an elimin altında toplu halde bir araya gelmiş olduVideoklip, reklam ve tv programları montajları için kullandığım kurgu sistemini set olarak bir odaya hazırladım. Sürekli pc aralarında dosya taşıma zahmetinden ve zaman kaybından kurtuldum. Eşim de tanınmış bir makyözdür. Onun da makyaj ofisi 1 odada yer alıyor. Böylece, artık her şeyi tek çatı altında yapabiliyoruz, hem de dünyanın her yerine iş yapıyoruz


2010 yılından beri istediğim saatte çalışıp, istediğim saatte uyuyabiliyorum. Çalıştığım firmalar, ''15 dk. sonra sendeyiz'' dediği anda hemen kalkıp toplantı hazırlığına başlayabiliyorum. Gecenin bir yarısı saat 2-3 bile olsa aklıma yeni bir fikir geldiğinde oturup çalışma yapabiliyorum. Kısacası, yollarda vakit harcamadığım için en büyük kazancım 'zaman' oldu. En keyifli kısmı da, 'Bi mola verip film izlemek' gibi özel şanslarım oldu. Dünyada bir çok ünlü kişinin de son yıllarda tercih ettiği gibi, ''Evim işim, işim de evim oldu.'' Kendi firmam adına kreatif direktörlük ve medya danışmanlığını yaptığım televizyon kanalları var. Bununla birlikte reklam ve tanıtım filmlerini hazırladığım firmalar var. İşin en güzel yanı müşterilerimin bir çoğuyla birbirimizi yüz yüze dahi görmeden sadece karşılıklı güven çerçevesinde elektronik posta sözleşmeleriyle çalışıyor olmamız. Onlar taleplerini dile getiriyor ve ücreti ödüyorlar, ben de beklenen zamanda işi bitirip müşterilerime gönderiyorum ve tüm kanallarda yayınlanmaya başlıyor. Böylece herkes mutlu oluyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düzgün dille ve itham hakaret içermeyen yorumlarınız, editör onayından sonra yayınlanmaktadır. www.fortunaTV.com

🛒 GÜNLÜK YAŞAM



📡 DIŞ İÇERİKLER