TV KANALLARINDA TEKNOLOJİ HAMLESİ

Türkiye'de 2021'de halen uydu antenleriyle uğraşılırken ABD'de 2006 yılında tıpkı bizim fortunaTV gibi internet tabanlı yayın yapıyorlardı. Televizyonlarda teknoloji hamlesi şart oldu. Bu konu, önümüzdeki yıllarda da her zaman gündeme gelecek, çünkü tv kanalı sayısı arttıkça yer edinilmesi zorlaşıyor. Şehir televizyonlarının bir kısmı eskiden kablo tv sevdasına tutulmuş ve bir dönem faydasını da görmüşlerdi. Sonra popülaritesi düştü. Buna paralel olarak kurulan Digitürk, uydu tabanlı yayınları şifreli hale getirdi. Bunun maddi bedeli, televizyon kanallarına ağır oldu. Her kanalın Digitürk'te yer alması mümkün değildi. Halen de öyle. 

Fakat kimse rakipsiz olamazdı. İnternetle birlikte interaktif yayıncılık gelişmeye başlayınca D-Smart platformu kuruldu. Televizyon kanallarına biraz daha cazip faturalar önerilince, şehir kanalları yönünü D-Smart'a çevirmişti. Kablolu yayınlar da boş durmadı ve TiviBu platformu iptv altyapısıyla ''aslında bir internet yayınları platformu'' oldu. TiviBu ''IP TV'' olduğunu izleyicisinden sakladı ve hata etti. Tüm TiviBu abonelerine, ''IP TV izliyor musunuz?'' diye sorabilirsiniz. Aslında her gün IP TV izlemelerine rağmen ''Hayır'' cevabı alacaksınız. Çünkü izleyicinin IP TV izlediğinden haberi bile yok. Tivi BU ilk çıkışında IP TV vurgusunu ciddi biçimde yapsaydı bugün çok farklı bir yerde olabilirdi. IP TV'yi hafife aldığı için geride kaldı. Çok iyi bir fırsat yakalamıştı ama bence artık treni kaçırdılar. Platformdaki kanallar da bu yüzden beklediği çıkışı yapamadı. 

Platformlar arttıkça televizyon kanallarının aylık frekans ücreti yükü 5 katına çıktı. Bazı tv kanalları tüm platformlarda yer alırken, bazıları da inişli çıkışlı ve açılıp kapanan kanallar haline geldiler. Yerel Bölgesel televizyonlar sancılı yayınlara devam ederken bizim teknolojik dönüşüm tavsiyelerimize de, ''Daha, çok erken'' diyerek kulak asmadılar. ABD'de 2006'da başlayan ve günümüzde internetli Smart TV teknolojisiyle devam eden gelişimi yakalayamadıkları gibi henüz erken olduğunu düşünerek geride kalmaya devam ediyorlar. Zamanı geldiğine karar verdiklerinde ise iş işten geçmiş oluyor. Tıpkı benim yıllar önce ilk defa, ''MPEG4 sistemine hemen geçin, sonra mecburen geçmek zorunda kalacaksınız, frekansınız değişince sizin için çok geç olacak'' uyarılarıma kulak asılmadığı gibi! Günümüzde istisnaları saymazsak, ''Frekans değişti, izleyiciyi kaybettik'' diye dert yananlar da bu kesim oluyor işte. Kendilerine bir türlü izah edemediğim asıl konu, ''Frekansı aynı kalsa da 450 kanal içerisinde kayıp'' oldukları gerçeğidir. Kumandayı elinize alıp birinci sıradan son kanala kadar zapping yapmaya başlasanız o kadar uzun zaman geçiyor ki, sizi izlemeleri mümkün değil. 450 kanal içerisinde izleyici seni uyduda nereden bulup izleyecek? Zaten izleyici de televizyonu hangi platformdan izleyeceğini şaşırmış durumda. 

Kumandanın ilk 50 sırasını kapmış olan ana kanallar, haber, spor, belgesel, müzik vs. içerikli televizyonlardan yerel kanallara fırsat mı gelir? Toplamda bakılacak olursa yüzlerce şehir televizyonu var ve bu aslında büyük bir güç. Fakat ''kontrolsüz güç güç değildir'' diye düşünecek olursak, her biri kendi başına hareket eden kanallar bunlar. Bu kadar çok televizyon kurulunca, bunları bir arada tutacak derli toplu yayın platformu ihtiyacı doğuyor. Uydu yayınlarının diğer mecraların frekans ücretleri patlamış giderken Yerel Bölgesel Kanallar neden dijital dönüşüme girmezler anlayamıyorum. Kumandanın 3.üncü sırasındaki kanalla 333.üncü sırasındaki kanalın geliri bir mi? Yüzlerce kanal, onlarca yayın platformu, izleyiciyi de, televizyonları da üçe beşe böldü. 

Yazımın başında anlattığım gibi, ben bu gidişatı çok önceden tahmin ettiğim için evimde hiçbir platforma üye olmadan televizyon izliyordum. Son bir kaç yıldır TiviBU kendisini çok iyi toparladı ve ben de ikinci televizyonum için üye oldum. Bir defaya mahsus 50-100 TL ödeyip alacağınız el kadar bir kutuyla da BEDAVA HD televizyon yayınlarını izleyebilirsiniz. Ayrıca Smart TV ile artık tüm kanallar elinizin altında. Başta anlattığım ABD örneğinden anlayacağınız üzere artık televizyonculuk internetsiz yapılamaz. Artık İnternet ve Televizyon birleşmiş durumda. Televizyon yöneticileri bizlerden daha az yayıncılık teknolojilerini takip ettiği için benim burada anlattığım konuları onlara izah etmek oldukça zor oluyor. Yoksa konuyu bu kadar uzun anlatmak yerine bir kaç cümleyle de özetleyebilirdim. 

Elinden interneti düşürmeyen, facebook, youtube, twitter arasında bütün gününü geçiren bazı televizyon kanalı sahipleri burun kıvırıp ''İnternet olmaz'' diyorlar. Elin adamı çanak anteni atalı 10 yıl olmuş, bizimkiler halen ''İNTERNETLİ TV'yi kim izler'' diyebiliyor. Eğer halen aynı düşünceye devam ediyorsanız bırakın bu işi ve lütfen emekli olarak yerinizi yeni nesle bırakın. Dünyanın yeni nesli artık internetsiz tuvalete bile gitmiyor. Artık ulusal yerel bölgesel televizyonların dijital dönüşüme başlaması gerekiyor.