📺 MEDYA HABER

[tv][bsummary]

🎬 FİLMOGRAFİ

[Filmografi][bsummary]

⭐ MAGAZİN

[magazin][bsummary]

💎 MODERNİZE

[modernize][bsummary]

🎵 MÜZİKALİTE

[müzikalite][bsummary]

🏆 SPOR

[Spor][bsummary]

⏳ AKTÜEL

[Bilgisel][bsummary]

🎤 RÖPORTAJ

[röportaj][twocolumns]

⚙️ TEKNOLOJİ

[teknoloji][bsummary]

⚠️ ALARM

[Alarm][bigposts]

BÖLÜM 1.Sİ HAKEM ELİF KARAASLAN'IN FİNALİ

Dünyada duymayan kimsenin kalmadığı bir skandal video sonrası Hakem Elif Karaaslan (24) ile eski Futbolcu eski Hakem ve Gözlemci Orhan Erdemir (61) TFF'den ihraç edildi. Biz malum videonun içeriğiyle ilgilenmiyoruz. Aradaki yaş farkıyla veya erkeğin evli çocuklu olmasıyla da ilgilenmiyoruz. Olaylara her zaman farklı pencereden baktığımız için kadının cazibeli fotolarını da burada bulamazsınız (Başka kapıya kardeş). 

Spora futbolla başlayan Elif Karaaslan 16 yaşında Beşiktaş'ta forma giymiş ve sakatlanarak futbolu bırakmıştır. 2022 yılında üniversiteden mezun olan Elif Karaaslan; ''Üniversiteye başladığım ilk günden beri, son 4 yıldır hem okuyup hem çalıştım, aynı zamanda futbol hakemliği yaptım. Ve 4 yılın sonunda Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nden bölüm 1.’si olarak mezun olmanın gururunu yaşıyorum. Hayatta hiçbir şey göründüğü kadar kolay kazanılmıyor. Stresten uyuyamadığım ya da yemek yemeye vakit bulamadan günü tamamladığım zamanlar da oldu. Bundan sonraki süreçte, yaptığım her işte ve bulunduğum her alanda en iyisi olmak ve ülkeme en iyi şekilde hizmet verebilmek için elimden geleni yapacağım'' diyerek o günkü hislerini paylaşmış. 

Sonraki bazı röportajları ve paylaşımlarından da anlaşılacağı üzere, ''Hakemlikten bu klasmanda pek para kazanamayacağını anladığını ve ek iş yapmak zorunda olduğunu'' söylemişti. Belki de fiziki yapısı artık fit olmadığı için sadece özel maçlarda görev alan hakem, bence hakemlik kariyerinde yükselebilmek için tanınması gerektiğini düşünmüş ve yabancı kadın futbolcularda sık rastlanan ''poz'' fotolarıyla ve hatta çorabını diz üstüne çekmesiyle kendince bir imaj çizmeye çalışmış olabilir. Buraya kadar bizi ilgilendiren bir sorun da yok. Benim hayatım sporun içerisinde geçtiği için bazı hal hareketler hangi sebeplere bağlanabilir onu kestirmek zor değil. 

''Doğru mu yapmış'' diyecek olursanız, Türk sporunda en üst düzey erkekler kategorilerinde bile kariyer planlamasının ne olduğunu bilen kişi çok fazla olmadığı için, Elif Karaaslan'ın da doğru imaj çizememesi şaşılacak bir şey değil. Kadın futbolcuların hemen hepsi zaten aynı imajı çiziyorlar. Voleybolda da benzer görüntüler var. Ben hepsini gereksiz bulsam da, imajlarına bakarak değerlendirmiyorum. Bir hakemin, hakemlikten hayatını idame ettirecek kadar parayı kazanamıyor olmasıyla daha fazla ilgileniyorum. Video gerçek ya da sahtedir, onunla hiç ilgilenmiyorum. ''Neden Elif Karaaslan'ın hesabından paylaşıldığı'' sorusuna yanıt aranmalı. Bu olaydaki erkek neden pek konuşulmuyor! onu da merak ediyorum. 


Eski kaleci, eski hakem ve gözlemci Orhan Erdemir evli ve çocuklu. Çok ünlü bir tekstilcinin maddi imkanları yüksek yetişmiş oğludur. Hatta babası da futbol oynamış ve sakatlıklardan dolayı oğlunun bu spora yönelmesini istememiş. Orhan Erdemir sırf bu yüzden Türkiye'de futbol oynarken ABD'de üniversiteye gönderilir. Fakat orada da ABD 3. Lig takımında futbol oynarken şampiyonluk yaşar ve burs da kazanır. Babasının rahatsızlığı sebebiyle şirketlerin başına geçmesi gerektiği için Türkiye'ye geri döner ve gönül verdiği futbola hakem olarak en üst klasmanda hizmet eder. Yani para için değil, profesyonel hobi gibi hakemlik yapar. İleri yaşlarda da TFF'de Gözlemci olarak görev yapmaya başlar. 

Şimdi iki karakteri birleştirecek olursam, skandal videoda adı geçen Elif Karaaslan idealleri ve eğitimi doğrultusunda Hakem olarak hayatını idame ettirmek için mücadele ederken, Orhan Erdemir'in böyle bir kaygısı hiç bir zaman olmamıştır. Hakem camiasında sizce hangisi doğru? Hobi olarak hakemlik yapmak mı, yoksa bölümünü birincilikle bitirip ''Hobi sahibi'' hocalarının emrinde üç kuruşa hakemlik yapmak mı?  

Kendisiyle herhangi bir şekilde tanıştığımı sanmadığım Elif Karaaslan'ın skandal video sonrası, ''Artık nasıl olsa her şey bitti. Bunu fırsata çevireyim'' dememesi gerektiğini tavsiye ediyorum. Çünkü gidişatın öyle olduğunu hissettirmeye başladı. ''Hukuki olarak uzun bir yolum olacak'' diyen birinin o dakikadan itibaren daha farklı bir imaj çizmesi gerekir. 


DİĞER SON DAKİKA SPOR HABERLERİ: 


MUSLERA SPORTIVO BELLA ITALIA URUGUAY'A İMZA ATTI 

Galatasaray'ın Uruguaylı milli kalecisi Fernando Muslera, ülkesinin Sportivo Bella Italia kulübünü satın aldı. 3. Lig kulübü olarak faaliyet gösteren takımla anlaşma imzaladıktan sonra tesisleri gezdi ve futbolcuları saha kenarından izledi. Sezon sonunda futbolu bırakması beklenen Muslera, 2025-26'da kendi kulübü Sportivo Bella Italia için mesai harcayacak. 


TRENT ALEX ARNOLD FRANSIZ FC NANTES'I SATIN ALIYOR 


İngiltere Premier Lig kulübü Liverpool'da forma giyen İngiliz Milli sağbek Trent Alexander-Arnold, Fransa Ligue 1 takımlarından FC Nantes'ı satın alıyor. Daha önce St. Etienne ve Le Havre'ı satın almak için görüşmeler yapan futbolcunun FC Nantes için 100 Milyon Euro'luk teklif yaptığı açıklandı. Nantes taraftarları yeni stadyum istiyor. 

FENERBAHÇE'NİN TEKNİK DİREKTÖRÜ JOSE MOURINHO 



Dünyanın en iyi 5 teknik direktöründen biri olarak gösterilen Jose Mourinho Fenerbahçe'nin başına geçti. İstanbul'a gelen ünlü teknik direktör yeni sezon hazırlıklarına başlayacak.  


BELÇİKA KULÜBÜ KV OOSTENDE İFLAS AÇIKLIYOR 


Belçika'nın köklü kulüplerinden KV Oostende yöneticisi Werner van Oostewyck; ''Lisans almamız mümkün değil. Amatör lige düşerek iflas açıklamak zorundayız.'' dedi. 


SEÇİL ERZAN FON DAVASI VE FUTBOL CAMİASI 

Denizbank Florya Şube Müdürü Seçil Erzan ve CEO Hakan Ateş'in adının karıştığı ''Kazançlı Fon Davası'' herkesin dilinde. Hemen herkes bu davayı takip ediyor ve bazı detaylara hakim. O yüzden burada farklı bir bakış açısı yakalayacağız ve fazla detaylara inmeyeceğim. Konuya başlamadan önce ilk sözüm bir kısım gazetecilere olacak. 

Medyadaki takım taraftarı gibi davranan gazetecileri, ''Fatih Terim Fonu'' başlıkları attıkları için kınıyorum. Bu başlıkların kasıtlı olarak atıldığını anlamak zor değil. Etik ilkelerimize hiç uymuyor ve sosyal medyada bazı televizyon kanallarını da bu konuda uyardık (Sonrasında avukatları da bizi teyit eden açıklamalar yaptı). Çünkü, şu anda bu olaya Fatih Terim de mağdur olarak dahil durumda. Kendisi fonun sahibi değil. Bu başlıkların itibar suikastı olduğu açık. 

Bir görüşme oldu mu bilmiyoruz ama bu olayla Sayın Cumhurbaşkanımızı ilişkilendirebilmek için kasıtlı seçilmiş cümleler kuran gazeteciler de var. ''Havaalanında görüşmüşler'' diye algı başlığı atıyorlar. Yahu görüşseler ne olur, görüşmeseler ne olur? Suç mu? Ne imasında bulunmaya çalışıyorsunuz! Futbol camiasında bir çok kişi Beyefendi ile her zaman görüşüyorlar ve taleplerini dertlerini zaten söylüyorlar. Başkanlık makamı dert dinleme makamı değil mi? Siz hiç Cumhurbaşkanı ile karşılaşıp derdini anlatmayan birini gördünüz mü? Paraları havaya uçup mağdur oldukları için tabii ki futbolcular da konuşmak ve bir çare bulmak istemiş olabilirler. Fırsatçılık yapalım derken dolandırıldıklarını düşündüğüm futbolcuların derdine derman araması kadar normal bir şey olamaz. Fakat böyle bir görüşme oldu mu o da bilinmiyor ki! 

Yeri gelmişken söyleyeyim. Bir foto karesinde yan yana gördüğünüz her bürokratı manşet yapıp, ''İşte o suçluyla fotoğrafı çıktı'' diyen de aynı gazeteciler değil mi? Bürokratı ziyarete gelen birinin sonradan suça karışıp karışmayacağının bir garantisi var mı? Bin bir çeşit vatandaşla bir araya geliyorlar. Yan yana foto çıkınca suça iştirak ettiği anlamına mı gelir? Gelmeyeceğini sen de biliyorsun da, küçük aklınla seni fonlayanların siparişiyle haber yapıyorsun. Bırakın bu işleri de ''Fon davası'' nasıl başladı onu konuşalım. 


SEÇİL ERZAN FON DAVASI VE FUTBOL CAMİASI 

Olayın baş rolü Seçil Erzan'ın İstanbul Florya şubesinde müdürlük yapması sebebiyle en yakın adresteki futbol kulübünde yüksek kazancı olan herkesi müşteri yapmak istemesi çok doğal bir durum. Hikayeyi en baştan incelediğimizde kendisi de; ''Çok borçlarım vardı. Bunu kapatabilmek için fon oluşturdum. Çevredeki yüksek gelirli kişilerle irtibat kurarak, özel bir fon olduğunu ve para yatırırlarsa çok kazanacaklarını anlatarak ikna ettim. Fakat sonra fonu toparlayamadım'' demiyor mu? Mağdur olduklarını söyleyenlerin kanadından bakacak olursak, bir banka müdürüne inanmaları son derece normal. 

Başlarda Fatih Terim gibi birini portföyle eklerse başka müşterileri de ikna edeceğini bilerek ''müşteri toplamaya çalışan masum bir banka müdürü'' imajı var. Bu şekilde gelen bir banka müdürü sizi de her türlü ikna edebilir. Fatih Terim'i ikna edince, onun ardından Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emre Çolak ve Semih Kaya gibi isimlerin de bulunduğu onlarca kişiyi dahil etmesi hiç zor olmamıştır. Hatta sayıları az bile denebilir. Bütün kulüplerden yüzlerce futbolcu dahil olabilirdi. Şubenin Florya'da olması aynı adresi hedefe sokmuştur. Güven kazanma meselesine gelirsek Denizbank CEO'su Hakan Ateş'in de adı geçiyor. Müşterinin yatırımcının güvenmesi için tüm ortam müsait görünüyor. 

Şahsi kanaatime göre, şube müdürü Seçil Erzan yüksek kazanç vaadiyle futbol camiasını ikna ediyor. Futbolcular da; ''Oooo çok iyi tüyo aldık. Kimse bilmiyor. Güzel bir fırsat yakaladık'' düşüncesiyle basıyor paraları. Bilirsiniz, ''borsada tüyo vermek'' diye bir şey vardır. ''X firma yatırım yapacak. Kağıdı yükselecek'' vs. diye duyumlar olur ve borsa oynayanlar da o firmadan kağıt alırlar. Eğer o tüyo bir spekülasyon ise kağıt çakılır ve paran da batar. Aslında fon olayında da mağdurlar tarafından bakış açısının aynı şekilde olduğunu düşünüyorum. 

Futbolculara, ''Bu gizli bir tüyo. Siz parayı elden verin'' denmişse, onlar da fırsat yakaladığını düşünerek malını mülkünü ortaya koymuş olabilirler. Aradaki para alışverişlerinin ne şekilde yapıldığını mahkemeler sonuçlandıkça öğreneceğiz. Orası adli makamların işi. Biz burada suçluyu suçsuzu aramak yerine olaya farklı bir bakış açısı getirmek istedik. 

Kamuoyunda sık konuşulduğu için bir şeye daha değinmem lazım. Futbolcuların faize vs. girip girmemesi kimsenin konusu olamaz. Bu herkesin kendi dini yükümlülüğü. Bana dünya teklif edilse böyle bir fırsatçılığa girmem. Benim gibi düşünen milyonlarca insan olduğuna da eminim. Fakat kimin faize girip girmediği veya açgözlülük fırsatçılık yapıp yapmadığı bizleri ilgilendirmez. O herkesin kendi bileceği bir iş. Olay yargıya intikal ettiği için sonucu ve gelişmeleri takip ederek yazımızı güncelleyeceğiz. 


FENERBAHÇE LİGTEN ÇEKİLEMEZ LİG DEĞİŞTİREMEZ 


Fenerbahçe Başkanı Ali Koç başta olmak üzere, yöneticileri ligten çekilebileceklerini dile getiriyorlardı. Bu karardan vazgeçtiklerini açıkladılar. Zaten ligten çekilmeleri veya başka bir ülkeye resmi olarak gitmeleri söz konusu bile değildi. Bakın biz ne demişiz: 

Profesyonel futbolcu sözleşmeleri ve özellikle yabancı futbolcularda ‘‘Ligten düşme’’ maddesi gereği tüm sporcular bedelsiz serbest kalırlar. Böyle bir riski kimse göze alamaz. 

Takımdan ayrılmalar sonrası Milyon Dolar‘lık bir masraf ortaya çıkacağı gibi, yeni bir takım kurmak için yine milyonluk masraflar yapılması gerekir. Alt ligte gelirlerin de çok düşeceği ve şampiyonluğun bir garantisinin olmaması sebebiyle bu açıklamaların sadece taraftarı oyalamak ve yaklaşan başkanlık seçiminde taraftar desteğini arkalarına almak için söylendiğine inanıyorum. Sadettin Saran’ın önümüzdeki sezonda başkan olacağını düşünüyorum. 


FENERBAHÇE’NİN BAŞKA LİGE GEÇMESİ İMKANSIZ 

Basit bir örnekle anlatayım. Real Madrid’in bir yabancı takım olarak TFF’ye başvurup Türkiye Süper Lig’e geçemeyeceği gibi, Fenerbahçe de İspanya veya Dünyanın herhangi bir ülkesindeki lige geçemez. Sıfırdan bir takım olarak en alt ligten başlamak şartıyla liglere katılabilir. Yani Real Madrid yarın kapımıza gelse Türkiye’de 1. Amatör kümeden başlar. Bu açıdan bakınca Fenerbahçe’nin farklı bir ülke ligine gideceği de bir yalandır. GİDEMEZ! Hepsi başkanlık koltuğunu kaybetmemek için yapılan çabalar! Futbolun kurulları var. ''Ben o lige giderim'' diyerek topunu alıp başka lige gidemezsin. Ben bir futbolsever olarak Fenerbahçe gibi köklü bir kulübün bu tür söylemlerle anılmasından son derece rahatsızım. 

TRABZONSPOR FENERBAHÇE MAÇINDAKİ OLAYLARA CEZA 

Gergin geçen Trabzonspor Fenerbahçe maçı süresince, gerek yedek kulübesi gerek maçın sonunda seyirciyi tahrik edercesine saha ortasında FB futbolcularının uzun süre sevinç gösterisi yapması olayların çıkış noktası oldu. Sahaya inen kendini bilmezleri zaten hiç tasvip etmem ama soyunma odasına gitmek yerine seyirciyle kavgaya girişmek de hiç masum değil. Türkiye'de ilk defa olan olaylar değildi ama futbolcuların etkisiz haldeki adamlarla kavga etmesi ilk oldu. Yani her iki tarafın da savunulacak tek bir yanı bile yok. Maçta çıkan olaylarda, ''Tribün olaylarından dolayı Trabzonspor maddi ve seyircisiz oynama cezaları yanı sıra sahaya giren seyirciler de men cezası alırlar.'' Fenerbahçe ise, ''Kavgaya karışan futbolcularının 3-5 maç ceza almasıyla'' konu kapanır. Bir daha da olmamasını dileriz. 


ANKARAGÜCÜ BAŞKANI HALİL UMUT MELER'E SALDIRDI

Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, maç bitiminde hakem Halil Umut Meler'e yumrukla saldırdı. Yere düşen hakemin yüzüne tekme atıldığı görüldü. TFF olağanüstü toplandı ve tüm lig maçlarını bir süre erteledi. Başkan Erdoğan, ''Sporda şiddete yer verilmeyeceğini'' açıklayarak kınadı. Hakemler maçlara çıkmama kararı aldılar. Hastanede tedavi gören Halil Umut Meler, hakemliği bıraktığını açıkladı. Faruk Koca'nın daha önce TD Hikmet Karaman'a da yumrukla saldırdığı ortaya çıktı. Olaylar yargıya intikal etti. 


ZLATAN İBRAHİMOVİÇ FUTBOLU BIRAKTI 

Bosna Hersek asıllı İsveçli Dünya yıldızı santrafor futbolcu Zlatan İbrahimoviç (41) futbolu bıraktığını açıkladı. 15 defa Yılın Futbolcusu, 1 Kez FIFA Puşkaş Ödülü, 6 Kez Gol Kralı olan İbrahimoviç, defalarca ülke ve Avrupa şampiyonlukları yaşadığı, Malmö, Ajax, Juventus, Inter, Barcelona, Milan, Paris SG, Manchester United, Los Angeles Galaxy formaları giydi. İtalya'da Milan formasıyla futbol hayatına son noktayı koydu. 


CARDIFF CITY FC TEKNİK DİREKTÖRÜ EROL BULUT OLDU 

Cardiff City FC Teknik Direktörü Erol Bulut oldu. İngiltere liginde mücadele eden Galler takımı, yeni teknik direktör adayı olarak uzun süre değerlendirme yaptıktan sonra tercihini Erol Bulut'tan yana kullandı. 


BARCELONA CAMP NOU STADINI NİHAT ÖZDEMİR YENİLEYECEK 

İspanya'nın Barcelona kulübünün Camp Nou stadyumunun yeni tasarımı ve 105 Bin kapasiteye yükseltme işini Nihat Özdemir'in Limak şirketi aldı. İspanya'nın Barselona şehrinde bulunan Camp Nou, 99.354 seyirci kapasitesi ile Avrupa'nın en büyük futbol stadyumudur. 


SPOR GÜNDEMİ SON DAKİKA HABERLERİ ve anlık haberler bu başlık altında yer alır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düzgün dille ve itham hakaret içermeyen yorumlarınız, editör onayından sonra yayınlanmaktadır. www.fortunaTV.com

🌡️ HAVA DURUMU

Daha fazla hava durumu tahmini: oneweather.org



🏧 REKLAMLAR