RUSYA MEDYASINDA FORTUNA ZAFER'LE RÖPORTAJ

Türk sinemasını değiştiren yönetmen Fortuna Zafer ile Rusya için gerçekleştirdiğimiz özel röportajın Türkçe çevirisini yayınlıyoruz. Yönetmenlik, sunuculuk, televizyonculuk, sporculuk ve futbolcu temsilciliği üzerine her şeyi sorduk. 

fortuna Zafer, Medya kariyerinize canlı televizyon ve radyo programları sunarak başladınız. Bu alana ne sizi çekti ve kariyerinizin başlangıç aşamasındaki temel zorluklar nelerdi? 

Memleketim Antalya'da 1992 yılında kurulan ilk radyo televizyon kanalına yabancı bir şarkı sormak için telefon etmiştim. Spikerlerin hiç biri şarkıyı bilmiyordu. Başka şarkılar da sorduğumda kimse bilememişti. Medya genel müdürü, ''Senin bilgin çok iyi'' diyerek beni davet etti. O gün radyo televizyonda spiker olarak işe başladım. Benim için çok kolay oldu. Çünkü uzun yıllar Babam ve Annem Antalyaspor yöneticisi olduğu için çocukluğumda stadyumlarda binlerce kişinin karşısına mikrofonla geçip anonslar yapardım. Yani kalabalıklara hitap etme korkusu veya mikrofon korkum hiç olmadı. Bu sebeple profesyonel olarak 18 yaşımda televizyon dünyasına geçişim beni hiç zorlamadı. Madalyalı yüzme, yelken ve futbolculuk (kaleci) sebebiyle ''Spor yöneticisi veya televizyoncu olurum'' diyordum, her ikisine de halen profesyonel futbolcu temsilcisi ve yönetmen olarak devam ediyorum. 

Biyografinizde, Türkiye'nin ilk VJ'lerinden biri olduğunuz ve çeşitli TV program formatları geliştirdiğiniz belirtiliyor. Bu alana hangi yenilikleri getirdiniz ve hangi projeyi en önemli olarak görüyorsunuz? 

90'lı yıllarda yerli yabancı müziğe hakimiyetim ve eş zamanlı olarak mekanlarda dj'lik yaptığım için radyo televizyon dünyasında da müzik eğlence içerikli programlar yapmaya başlamıştım. İlk VJ'lerden biri olarak müzik piyasası bizden sorulurdu. Zaten o yıllarda uzun saçlı genç bir haber spikeri olmayacağım kesindi. Kendi içeriklerini kendi üreten biri olarak bu mesleğe başladım ve halen öyle devam ediyorum. Başkalarının yaptıklarının aynısını hiç yapmadım. Bu da farklı formatları ortaya çıkardı. Türkiye'de çeşitli ilkleri başardık. 

Sanatçı ve sporcu yönetimi ve tanıtımı konusunda da çalışmalarınız var. Yetenek yönetimine yaklaşımınız nedir ve geliştirmesine yardımcı olduğunuz başarılı kariyer örnekleri nelerdir? 

Altın Karma markası olarak Dünya'nın çeşitli ülkelerinde yabancı futbolcuların resmi temsilciliğini yapıyorum. ''Futbolcu Menajeri'' yerine, ''Futbolcu Temsilcisi'' denmesini tercih ediyorum. Futbolcular ile kulüplerin menfaatlerini ortak noktada buluşturmak için çalışıyorum. Futbolcularımın kariyerlerinde bir üst seviyeye yükselmeleri için onları kulüplere karşı en doğru ve eksiksiz biçimde temsil ediyorum. Futbolcularımın benden öncesine bakılırsa, benimle birlikte kariyerlerinde yükselişe geçmiş olmaları en büyük başarıdır. 90'lı yıllardan başlayarak çeşitli ünlü sanatçılarla da sayısız çalışmalarım oldu. Fakat artık sanatçılarla birebir çalışmayı tercih etmiyorum. Yönetmenlik ve futbolcu temsilciliği iki ayrı alanda uzun mesai gerektiren işler. 

1992 yılında kendi televizyon kanalınız Fortuna TV'yi kurmuşsunuz. Kendi kanalınızı oluşturma fikri nereden geldi ve izleyicilerinize sunduğunuz benzersiz özellikler ve programlar nelerdir? 

1992'de radyo televizyonda çalışmaya başlayınca ilk internet sitemi kurmak istedim. O yıllarda internetin ne olduğunu bilen neredeyse hiç kimse yoktu. Ben çok araştıran ve çabuk öğrenen biriyim. O yıllarda fortuna TV internet sitesini kurdum. O dönem yeterli internet altyapısı Türkiye'de olmadığı için ABD üzerinden siteyi açtım ama bir kaç defa com net org vb. site uzantısı değişmek zorunda kaldı. Fakat aralıksız yayınlar ve haber içeriklerim hep devam etti. 2006'da FortunaTV com alan adını ve tüm alt yapıyı Türkiye'ye taşıdım ve halen öyle devam ediyorum. Kısaca söylemek gerekirse televizyon sektöründen kazandığım parayı hep kendi kanalım için kullandım. Yaşıtlarım lüks alışverişler peşinde koşarken, ben 4K profesyonel kameralar, yayın sistemleri satın aldım ve teknik olarak herşeyi öğrendim. Böylece Türkiye'de ilk dijital tv yayınını Fortuna TV Kanalı ile ben yaptım. Televizyonda Türkçe yanısıra yabancı dillerde formatlara yer veriyorum. Aktif olarak yönetmenliğe devam ettiğim için içerik konusunda sıkıntı çekmiyorum. Aynı zamanda çeşitli yatırımcıların televizyon kanalı teknik kurulumlarını Fokstar sistem mühendisi olarak yapıyorum. Yani televizyonun her alanında yer alıyorum. 

Kariyeriniz yönetmenlik, yapımcılık ve teknik liderlik gibi pek çok alana yayılıyor. Bu kadar geniş bir yelpazede görev ve projeleri nasıl yönetiyorsunuz? 

Bu soruyla çok karşılaşıyorum. Yazıya dökünce sanki çok karmaşık ve vakti olmayan biri zannediliyorum. İkizler Burcu olanlar bilirler, biz aynı anda iki iş yapmadan yaşayamayız. Kendimize has bir plan programımız vardır ve bu dışarıdan bakanlar için zor görünse de, bizim için standarttır. Günde en az bir film izleyecek boş vaktim her zaman vardır. Ekip çalışmasına çok önem veririm. Ekipte herkesin uzman olduğu konuda çalışmasını isterim. Fakat ben ekibin uzman olduğu konuların hepsinde onlardan daha uzman olmak zorundayım. Birisi işini yapmadığı zaman, onun boşluğunu ondan daha iyi dolduracak biçimde ''Kendi işini kendin yap'' düşüncesiyle çalışırım. İşlerde kendimi merkeze koyarak en çok çalışan ben olurum ve çevremdeki herkesin işini kolaylaştırırım. Bir aksaklık olursa durup düşünmem ve anında çözüm üreterek işe devam ederim. Nerede durup, nerede ilerlemek gerektiğini bilmek lazım. Böylece çark hep işlemeye devam eder. 

2004 yılında ekrandan çekilip yönetmenliğe odaklanma kararı aldınız. Bu kararı neye dayandırdınız ve kariyerinize nasıl etki etti? 

Sanatçılarla sokakta gezerken ilk imzanın benden istendiği zamanları yaşadım. Sokakta yürüyemez, gezemez hale geliyorsunuz. Anladım ki, ''Şöhret, özgürlüklerin kısıtlanması'' anlamına geliyor. Herkesin ekrana çıkıp ünlü olmak için can attığı bir dönemde ekranda olduğum sürece tanınmaktan kaçamayacağım için, ''Artık ekrana çıkmıyorum'' diyerek bir anda sunuculuğu bıraktım ve yönetmenliğe devam ettim. Bundan sonra da ekrana çıkmayı düşünmüyorum. Artık sinema film sektörüne odaklandım. Filmlerim var beni bekleyen. 

İşiniz uluslararası projeleri ve farklı ülkelerden sanatçılarla işbirliğini içeriyor. Uluslararası meslektaşlarınızla nasıl ortak bir dil buluyorsunuz ve kültürel farklılıklar işinize nasıl etki ediyor? 

Antalyalı olmamın avantajı olsa gerek benim İngilizcem çok iyi, Almanca derdimi anlatabilirim, Rusça, İsveççe, Fince karşılama yapabilirim. Bir turist görünce mutlaka konuşmak isterim. Yabancı dillere yatkınlığınız varsa İnterneti sadece bir eğlence aracı değil, dünyaya açılan kapı gibi düşünerek kullanırsak uluslararası kapılar açılıyor. Çok fazla gözlem yaparım. İnsanları ve farklı kültürleri anlamak ve tanımak için kafa yorarım. Herkese ''İnsan'' olarak bakan biriyseniz, işinizin uzmanıysanız ve karşı taraftan beklentiniz yoksa işler daha kolay oluyor. Biliyorlar ki benden bir zarar görmezler. Samimiyet ve dürüstlük yanısıra çok çalışmak gerekiyor. Kalıcı ve istikrarlı çalışırsanız o güveni sağlarsınız. Dünyanın her yerindeki meslektaşlarımla iletişim halindeyim. 30 yıllık bir televizyon geçmişim olduğu için her yerde tanıdık birileri oluyor mutlaka. 

Medya alanında yeni projeler ve yenilikler üzerinde aktif çalışıyorsunuz. Güncel projeleriniz ve hedefleri hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Fortuna TV Kanalı başlı başına ilgi gerektiriyor. Bu yüzden televizyon alanındaki diğer işlerimi rutin olarak sürdürüyorum. Sinema Film işlerime daha fazla ağırlık veriyorum. Mesken filmimin çekimlerini Antalya, İstanbul ve bir kaç farklı ülkede tamamladım. Bu yıl izleyiciyle buluşacak. Ardından diğer filmlerimin çekimlerine başlayacağım. Yıllarca bugünler için hazırlıklarını planlarını yaptığım diğer film projelerim de dosyalarımda bekliyor. Sırasıyla o filmleri de tamamlayacağım. Mesken gerilim filmi 2024 yılının en çok merak edilenlerinden oldu. Aynı çizgide devam edeceğiz. 

Son olarak, medya ve televizyon kariyeri hedefleyen gençlere, özellikle bu dinamik ve değişken ortamda, hangi tavsiyelerde bulunabilirsiniz? 

Gençler, ''Anı yaşa'' diyerek kandırılıyorlar. Anlık zevkler yerine kalıcı ve ilerici hedeflere doğru yürüsünler. Ben 18 yaşımda iki hedef belirledim ve dedim ki; ''Televizyon Kanalı kuracağım ve sonra 40'lı yaşlarda film çekerim'' dedim ve tam zamanında gerçekleştirdim. Bunlar birer hayal değil, kendi kariyer planlarımdı. Kesinlikle kolay olmayacak ama hayatta hiç bir eğlenceli şeyden de geri kalmayacaksınız. Yeter ki sevdiğiniz işi yapın. Patronları zengin etmektense, kendinize yatırım yapın. Sürekli kendinizi geliştirin ve interneti faydalı işler için kullanın. Mesken filmini izlemeyi de unutmayın. 

HABER / RÖPORTAJ: ДИАНА ДОБРОВОЛЬСКАЯ (RUSTURKEY / Russian Reporter info) 

Diana Dobrovolskaya'nın fortunaTV'deki TÜM YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLAYIN.