UEFA 2024 TANITIM FİLMİ BİZE NE ANLATTI

Herkes umutluyken ben, ''EURO 2024'ü Türkiye'nin kazanacağını sanmıyorum''. dediğimde aslında ''Haksızlık yapılarak bir şekilde Türkiye'nin kazanmasına engel olunacaktı. En basit şarkı yarışmalarında bile böyle değil midir?'' diye düşünüyordum. Fakat tanıtım filmimizi izledikten sonra herkes alkışlayıp överken, yine bir tek ben eleştirmiştim. Kazanmak adına çok küçük olan umudum o video ile sona ermişti. 

Almanya'da hiç kimse kupanın düzenlenmesine sıcak bakmıyordu. Açıkça karşı olduklarını, kulüplerden tutun, devletine kadar herkes dile getiriyordu. Kendileri bile bu kadar az isterken, olur da Türkiye'ye mecburen şampiyonayı verebilirler diye düşünüyordum. En önemlisi de, Türkiye, Almanya'dan 2 gömlek üstün imkanlar sundu. Bu organizasyonun burada olmaması için hiç bir sebep yoktu. Taa ki tanıtım videomuzu görene kadar. 

Canlı yayın başladı ve tanıtım filmleri yayınlandı. İlk olarak Almanya'nın filmi ekrana geldi. ''Eyvah'' dedim. ''Adamlar inanılmaz imaj çalışmış. Biz zaten kazandık ve zamanı geri sararak adaylık sürecini size izletiyoruz. Biz bu kupaların köklüsüyüz ama kazanamazsak da futbol kazanır eyy UEFA'' diyorlardı. Almanlar 1-0 öne geçtiler ama golü yediğini anlamayan bizim spor medyasında bazı kişiler ''Bu ne biçim film. Bizimki daha güzel'' dedi. O gün benden başka eleştiren olmamıştı ama bugün benimle aynı fikirde olan spor adamları da bana yakın açıklamalar yapmaya başladılar. 

Evet bizim tanıtım filmimiz daha güzeldi ama ''bizim için güzeldi''. Yani bizim filmimiz yabancı jüriye pek bir şey ifade etmediği gibi, ''Güzel ülke, Türkiye'ye tatile gideriz'' demişlerdir. Sporcu ruhu ve spor imajından ziyade, Türk kültürünü ve güçlü Türkiye'yi tanıtan turizm videolarına benziyordu. Seslendirme ise bence son derece duygusuzdu ve inanmışlık hissini hiç veremedi. Müzik tercihi ise bir inşaat şirketini tanıtır gibiydi. Halbuki yerli müzisyenlere uluslararası seviyede harika bir müzik hazırlatılabilirdi. Her şeye rağmen bizim filmi izlerken çok gururlandım ve gerçekten duygulandım. Eminim ki içinde Türkiye sevgisi olan herkesin gözleri dolmuştur. Çünkü film Türk'e hitap ediyordu. Sizi yanıltan da o oldu zaten. Bu film, diğer ülkeleri etkileyecek bir yapım değildi. Yabancı gözüyle bakılamamıştı. 



Almanlar kendi ülkelerine UEFA gözüyle bakarak bir film hazırlamış. ''Biz bu işi biliriz'' vurgusu yapılarak geçmişten bugüne nesilleri sporla buluşturmuş. Bir ülkenin spor imajı da öyle olmalıdır. Türkiye'de ise Almanların filmi için, ''Ben bu filmden bir şey anlamadım'' diyen spor medyası bizim filmi daha çok beğendi. Bir kısım spor medyası da ''Ülkeyi böyle mi tanıtıyorsunuz, nerede yerel insanlar'' diyerek paylaşımlar yaptı. Halbuki orada ülke tanıtmıyoruz! Organizasyonun üstesinden gelebileceğimizi ve spora verdiğimiz önemi göstermeye çalışıyoruz ama anlayamamışsınız demek ki. Bizimkiler tanıtımda, ''Türkiye'nin buna gücü var'' imajı üstüne gitmiş. Bu güç, jüriyi rahatsız edeceği için bizim tanıtımı izlediğimde; ''Türkiye fazla hızlı gidiyor, oy vererek bir de biz prim vermeyelim derler. Bu organizasyon Türkleri iyice havaya sokar diyerek bizden korkarlar ve bize oy vermezler'' diye düşündüm. 

Türkiye'nin, aday olduğu her dalda üstüne düşen tüm görevleri harfiyen yerine getirdiğini dünya alem biliyor. Bizim bunu ispatlamaya ihtiyacımız yok. Tabii ki yatırımları vitrine çıkaracağız ama "Bizde ünlü futbolcular var. Nusreti de tanırsınız o da bizden" imajları yerine "spor için spor" teması vurgulanmalıydı. Yani derin amaçlar sergilemeye hiç gerek yoktu. Ben yabancılarla yıllardır çalıştığım için edindiğim en büyük tecrübe, ''Basit düşünüp, standarda uygun iş yapmak'' mantığıyla hareket ettikleridir. Yani Türk filmi gibi hikayeler onlara bir şey ifade etmiyor. Net olarak ''spor için spor'' demek lazımdı. Avrupa'dakiler gibi düşünüp Türk gibi yapmamız yeterliydi. Biz ağzımızla kuş tutsak belki yine kazanamayacaktık ama ileride başka bir organizasyona aday olduğumuzda bunlar aklımızda kalsın diye değerlendiriyoruz. 

Onlarca evrak ve sunum dosyası zaten UEFA'ya verilmiş olduğu için oy kullanacak yabancıları etkileyecek olan son unsur tanıtım filmiydi. Bu yüzden de çok önemliydi. Sonuç olarak spora yatırımlarımızı sergiledik güzel ama jüri bu filmi gövde gösterisi olarak görmüştür. ''Güçlü bir Türkiye imajı onları mutsuz eder ve oy vermezler'' diye söylemiştim, öyle de oldu. Tabii ki çoğu insanımız farkında olmasa da dünyanın her alanda Türkiye'ye ihtiyaçları var. ''Fazla güçlü olmasın ama bizimle olsun'' diye düşündükleri için bizi kaybetmemek adına Türkiye'ye bir final maçı verirler merak etmeyin! (Zaten bir final vermişler benim haberim yoktu) 

UEFA 2024 sonuna kadar hak ettiğimiz bir organizasyondu ama sonuç şaşırtmadı. Başka bir adaylığımız olunca, Türk kültürünü tanıtan turizm videolarına benzer işler yapılmamalı. Bundan sonraki adaylıklarımızda tanıtım filmi değil, imaj filmiyle katılmalıyız. Son söz olarak; ''Almanya bize deplasman olmaz, yeter ki Milli Takım katılabilsin.'' 

UEFA 2024 GERMANY 

Futbolseverlerin heyecanla beklediği şampiyonayı düzenlemeye hak kazanan Almanya'da stadyumlar, projeler, takımlar ve gruplar. Fikstür, skorlar, puan durumu, maç saat kaçta hangi kanalda, fortunaTV farkıyla ''6 YIL SONRA'' burada bulabilirsiniz.